Biten Bir Aşkın Öyküsü
` ben gidiyorum.biz ayriliyoruz.birsey yap bişey
söyle ve ben gitmemem gerektigine inanayim.bir
mücize yarat ben kalayım`
`ne söyleyeyim,gitmek istiyorsan seni nasil
durdurum`
günes batmaya baslamıstı vurdum kendimi yollara
besiktas iskelesinden gidisini izlemis olan beynimi
toplamaya calısarak yürüdüm.yok olmasini
istemedigim bisey beynimde yok olacakti yok
edecektim.tramva kabullenis olarak geldi ilk
basta.nedenlere nicinlere bogulmamaliydim.çok
gücsüz düsmüstüm güclü olmaliydim.kader bu ise
herzaman ki gibi sahiplenmeliydim benim
olanı.yürümeliydim.beynimde ilk günden bu ana
gözümün önünden son konuşmalar geçiyordu.
`beni istediğin zaman arayabilirsin`
en çok bu laf koymuştu sanırım canıma.nedendir
bilinmez bu lafı hiç sevmedim.bir cümle bu kadar
yakın olup nasıl bu kadar uzaklaştırabilirdi insanı.
son sarılma daha doğrusu onun sarılması senin
kollarını götürüp kabullenmeyi sevmeyen bir çocuk
gibi geri kaçışın.ya son gözgöze gelme.
`iyi ol lütfen`
bu ne saçma bir cümle.lenet herif sen yine
kilitlendin dimi bu anda diye kızmam kendime.
ayrılık lafından önceki gülüşmeler.bu ne boktan
bir ayrılık hangi ayrılık böyledir ki.nefret edelim
birbirimizden hadi.ben sana `kahpe` diyeyim sen
bana `şerefsiz`.ama yok.
gülüüyoruz sonra konuşuyoruz sonra susuyoruz.
`şu an yine toparlıyoruz gibi.`diyorsun.`peki
yaşamak mı istiyorsun iyi yaşamak mı istiyorsun`
`iyi yaşamak` diyor salak dilim.
`ben seni seviyorum` diyorsun.o zaman niye bu
haldeyiz diyarum kendi kendime.bende seni deliler
gibi seviyorum.
herzaman yaptığım gibi şakaklarınla saçlarının
birleşiği yerden kulağından boynuna doğru bir
seviş yapıyorum acı acı gülüyosun.
en hararetli konşumanın bir yerinde `biz kendi
sorunlarımızdan birbirimizi mi unuttuk acaba `
diyorsun.o an elini tutuyorum.elini yumru yapıp
elimin içinde kaybediyorum.sen diğer elini üsütne
koyuyorsun.uzun bir müddet böyle kalıyoruz.belki
ilk defa ellerimi ben ayırıyorum ellerinden.
ayrılıkla dalga geçen bir halimiz var.
gülüyorsun.
`ama ayrılırsak ben bu gülüşü çok özliyeceğim`
diyorum.bişey demiyorsun.
sonra konuşuyorsun ben dalmış seni izliyorum.
`bakma öyle diyorsun.elini . yavaşca yanağıma
götürüp okşuyorsun ben her zamnki gibi kendimi
ellerine bırakıyorum.
an geliyor saate bakıyorsun.
`beni istediğin zaman arıyabilirsin`
diyorsun.dayanamıyorum yanağına öpücük
konduruyorum.titrek bir sesle `hadi vapuru
kaçırma` diyorum.
`galiba beni kovuyorsun.`diyorsun.
`hadi git` diyorum.
sarılma sarılmama arasında arkanı dönüp gitmen
benim gidişini izlemem......
biraz etrafa bakıyorum sen girdikten sonra.arkamı
dönüyorum bir adım ikinci adım üçüncü....
hayır diyorum kendime bişey yap gerizekalı
dön.yıldırım gibi fırlıyorum.iskleye gidiyorum jeton
alıyorum giriyorum.hayır ordan ayrılan boğaz
vapurunda olma diyorum içimden.daha iki dakika
olmadı.ne acelen var p.ç vapur.bekçi kapatıyor
kapıyı `bu üsküdar vapuru mu` diyorum `hayır
boğaz`
lanet olsun.belki motaora binmiştir diyorum
koşmalıyım içine tükürdüğüm iskleden
çıkamıyorum.turnikeden atlayıp motorlaraın oraya
gidiyom göremiyorum.sonra anlıyom ki ordan
ayrılmışsın.
heyır pes etme diyorum kendime.arıyorum seni.
`kalktımı gemi`diyorum
`evet`
`kolundan tutup çıkarmak istedim seni oradan
ama gitmişsin` diyorum.
`bu kadar basit mi.`gerçekten gitmek
istiyormusun` diyorum
`bunları konuştuk` diyorsun.
`kelebek öldü desene` diyorum.`ben galba gemiyi
kaçırdım.kendine iyi bak` diyorum
`görüşürüz` diyorsun.
hiçbirşey düşünmeden bir hafta geçiyor.sonra bir
kez daha bülüşüyoruz anlatacaklarım var
anlatıyorum.
laf arasında ` seni ikna etmek değil niyetim
desemde bariz bir şekilde geri çevirmeye
çalışıyorum . seni.
`gitmek isteyenin önünde dağ olsa duramaz `
diyorum.`ama gitmek istemiyorsan gitme yazık
olacak` diyorum.
`şu an bu karar çok yeni belki yarın arıcağım seni
belki bir yıl sonra`diyorsun.`inşallah pişman
olmayız` diyorsun
`inşallah oluruz` diyorum.
anlıyorum ki bu açılan delik çok büyük ve
kapanması çok zor . belki çok zaman sonra.
`gitmek isteyenin önünde dağ durmaz ama en
fırtınalı denizlerde sağlam gemiler ayakta kalır`
son sözüm bu diyorum.
yine susuyoruz.`kartını şirketten aldın mı` diyorsun
`hayır` diyorum.
`alınca bana mesaj çeker misin` diyorsun.
çok garip geliyor.ne alaka a..nak.yayım diyorum
içimden.herşey bitti de bumu kaldı.hiç
haberleşemezken bunun için mi seninle
haberleşçem.
hem ne olarak be gülüm arkadaşın olarak
mı.amacın bumu ayrıldık ama arkadaş mı kalalım
yani bunu mu demek istiyorsun.bak eğer öyle ise
buna gelemem.
ben seni yarim olarak görürken nasıl arkadaşım
olarak bakarım.seni kendime eş etmişim oradan
arkadaşlığa yatay geçiş zor . be gülüm diye
devam ediyor içim...
otobüsle biniyorum içimde geri döneceğine dair
hiç umut yokmuş belliki hayalkırıklığı
taşımıyorum.ati`yi arıyorum.bu bir haftalık zaman
zarfında bir tek o biliyor adam gibi ayrılığın
detaylarını.
`bana bir çay ısmarlasana` diyorum.
`tabi babucum`diyor..
en zor zamanımda yanımda olan olmasını
istediğim dostum bu yalnızlıkla girdapta yanımda
onu tutuyorum.
yine baya baya anlatıyorum.dinliyor yorum yapıyor
beni rahatlatıyor.anlıyorum ki bilinçaltımın
etkisiyle atiye geliyorum çünkü mantığımın bittiği
yerde beni toparlıyor.
`babaucum çok zor biliyorum ama dik dur.bence
geri dönüş olmasın.çünkü bitmiştir diyor.dünyada
üçmilyar dişi var.geri dönüşte daha yıpratcı
gidişler olur bak . ne güzel bahsediyorsun.ayrılık
güzel kalsın.
`haklısın` diyorum.ama niye dediğimi içimde
tartmak istiyorum.artık birleşmemizin imkansız
oldğuunu mu düşünüyorum yoksa gerçekten
bitmesimi gerekiyordu diyorum içimden.kendimi
kandırıp işin içinden çıkmayı başarıyorum.bu
arada mekanda çalışa garson kıza kur yapmaya
başlıyorum.çenem düşüyor.muhabbet muhabbeti
açıyor kızla.gidiyor sonra yanımızdan. iki dakika
sonra tekrar geliyor
`apple pasific nasıl.beğendiniz mi? ` diyor.
ben yine konuşmaya devam ediyorum.gülüyor
gülüşüyoz.bi ara ati ye bakıyorum.kaşlarını
çatarak gülüyor.gülüşünden
`ulan am..ık bu ne perhiz bu ne lahana turşusu
anlamı çıkıyor`
bende kaşlarımı kaldırıp `neyapayım` bakışı
atıyorum.
ne yapayım.....
hücrelerimde sen varsın ama sen yokken bunu
kaldıramam.seni unutmalıyım . en azından içimde
ki seni yük yapıp senden nefret etmek
istemiyorum.bunun tek bir yolu var başka dişiler
bulmalıyım seni unutturacak dişi istemiyorum ama
seni unutmak istiyorum.kafayı meşgule
atmalı.yine kolay olanı seçiyorum yani.yine
üsütnü örtüyorum yine kendimi kandırıyorum.
böyle düşünsem bile ati nin bakışındandır sanırım
muhabbeti kısa kesip mekandan çıkıyoruz.......
kitaplara vuruyorum kendimi.ati durumumdan
ötürü ` aşkın metafiziği` diye bir kitap
veriyor.okuyorum.eh biraz da kandırabiliyorum
kendimi.kitap her ne kadar seni metalaştırsada şu
anki durumumda böyle düşünmem iyi olduğu için
rahatlatıyorum kendimi.bazen `oh be iyiki
ayrılmışz` diyorum.`ne kadar da kafamda
yükmüşsün.şimdi çok rahatım.zaten bitmesi
gerekiyordu.yıpranmıştık hiç bir anlamı yoktu
beraberleiğimizin oh herkeez kendi yoluna`
diyorum bazen.
bu aşkı kimin bitirdiğini karıştırıyorum.bazen ben
bitirdim bazen sen bitiridi oluyor kafamda.`üff
lanet sorular ve cevaplar`
ben bitirdimde seni çok özlüyorum.lanet kafa
lanet diyorum kendime niye akıllı olsaydın ya
tutsaydın kelebeğini elinde.
yok yaa o bitirdi diyor . beynim bazen.o zaman
sana kızmıyorum ama o zaman seni kafamda
bitirmem gerekliliği beynime zor geliyor ağır
geliyor.gözü kesmedi bu ilişkiyi yaşamayı ve gitti
diyorum.bu düşüncede bazen haykırma isteği
geliyor içimden bazen köşeye çekilip sessizce
susma.içimi derin huzursuzluklar kaplıyor bazen
hani kötü bişey olmuş hissi. seni bu kadar çok
seviyorum ya acaba sana kötü bişey mi oldu
diyorum.evet arabesk hurafi düşüncelere
giriyorum.türk filmi tatında yaşıyorum bazen
seni.bazen uykumdan uyanıyorum balkona çıkıp
sigaraya koşturuyorum kendimi.deli bir şarkı
bulup söylüyorum yatağa gidip uyuyamamaya
dalıyorum.telefon eve geldiğimde hep bana uzak
bir yerde oluyor.telefon çaldı paranoyalarına
dalmak istemiyorum.ama yinede yatmadan önce
en az bir kere . bakıyorum.bazen lanet bir çağrı
oluyor.lanetten anlaşılacağı üzere o sen
olmuyosun.mesaj gelince ise beni hatırlayan avea
9300 mesajları oluyor.oğlum salakmısın aramaz
seni hem aramasını beklemiyorsun ki böyle bir
beklenti içinde değilsin diyip kandırıyorum
kendimi.ne kadar da güçlüyüm diyerek kendimle
gurur duyuyorum.
zaman hızla geçiyor.gün geliyor kendimi yatakta
buluyorum yanımda uyuyan biri var.para verip
yapıyorum parasız yapıyorum 3 milyar dişi beni
bekliyor psikolojisini oturtmaya çalışıyorum
beynime.seni unutmayı başarıyorum çoğu
zaman.o anlarda.çoğu an.hiçbirzaman zaman
zaman her zaman.günlerde çok gülüyorum çok
eğleniyorum.şırrank diye bir yumru giriyor sonra
boğazıma yine mi sen diyorum kendime defol git
artık diyorum.yok yok iyi bu diyor . beynim
sonra.hadi canım git beynimde sana ver vermek
istemiyorum.çelişkliler benimle gelmeye devam
ediyor anlayacagiın.
çocuklarla buluşup eğlendiğimiz bir günün
sonunda eve doğru yürümeye başlıyorum.eylül
sonu olmasına rağmen hava epey soğuk
üşüyorum.sert ama ince bir yağmur yağıyor bizim
eve giden yokuşu çıkıyorum.dilime kahpe ama
vurucu bir şarkı doluyorum.telefonu cebimde
hissediyorum.belki şimdi çalar sen beni ararsın
diyorum.sonra tekrar umutsuzluk kaplıyor
bedenimi.yağmurlu günlerde yürüdüğümüz yollar
geliyor aklıma sonra içimi bir huzur kaplıyor.yeni
bir sayfa açıyor o huzur bana.seni kaybettiğimi
değilde hayatın devam ettiğini hatırlıyorum.ve seni
eski sevgililer listesine koyuyorum.en zor sen
giriyorsun o listeye.listeye giriyorsun ben kapağı
kapatıyorum.
Bu duygu yüklü hikayeyi bizimle paylaştığı için
üyemize çok teşekkür ederiz.
Siirvehikaye.com sitesi Sevgi Hikayeleri bölümü
yönetimi.
` ben gidiyorum.biz ayriliyoruz.birsey yap bişey
söyle ve ben gitmemem gerektigine inanayim.bir
mücize yarat ben kalayım`
`ne söyleyeyim,gitmek istiyorsan seni nasil
durdurum`
günes batmaya baslamıstı vurdum kendimi yollara
besiktas iskelesinden gidisini izlemis olan beynimi
toplamaya calısarak yürüdüm.yok olmasini
istemedigim bisey beynimde yok olacakti yok
edecektim.tramva kabullenis olarak geldi ilk
basta.nedenlere nicinlere bogulmamaliydim.çok
gücsüz düsmüstüm güclü olmaliydim.kader bu ise
herzaman ki gibi sahiplenmeliydim benim
olanı.yürümeliydim.beynimde ilk günden bu ana
gözümün önünden son konuşmalar geçiyordu.
`beni istediğin zaman arayabilirsin`
en çok bu laf koymuştu sanırım canıma.nedendir
bilinmez bu lafı hiç sevmedim.bir cümle bu kadar
yakın olup nasıl bu kadar uzaklaştırabilirdi insanı.
son sarılma daha doğrusu onun sarılması senin
kollarını götürüp kabullenmeyi sevmeyen bir çocuk
gibi geri kaçışın.ya son gözgöze gelme.
`iyi ol lütfen`
bu ne saçma bir cümle.lenet herif sen yine
kilitlendin dimi bu anda diye kızmam kendime.
ayrılık lafından önceki gülüşmeler.bu ne boktan
bir ayrılık hangi ayrılık böyledir ki.nefret edelim
birbirimizden hadi.ben sana `kahpe` diyeyim sen
bana `şerefsiz`.ama yok.
gülüüyoruz sonra konuşuyoruz sonra susuyoruz.
`şu an yine toparlıyoruz gibi.`diyorsun.`peki
yaşamak mı istiyorsun iyi yaşamak mı istiyorsun`
`iyi yaşamak` diyor salak dilim.
`ben seni seviyorum` diyorsun.o zaman niye bu
haldeyiz diyarum kendi kendime.bende seni deliler
gibi seviyorum.
herzaman yaptığım gibi şakaklarınla saçlarının
birleşiği yerden kulağından boynuna doğru bir
seviş yapıyorum acı acı gülüyosun.
en hararetli konşumanın bir yerinde `biz kendi
sorunlarımızdan birbirimizi mi unuttuk acaba `
diyorsun.o an elini tutuyorum.elini yumru yapıp
elimin içinde kaybediyorum.sen diğer elini üsütne
koyuyorsun.uzun bir müddet böyle kalıyoruz.belki
ilk defa ellerimi ben ayırıyorum ellerinden.
ayrılıkla dalga geçen bir halimiz var.
gülüyorsun.
`ama ayrılırsak ben bu gülüşü çok özliyeceğim`
diyorum.bişey demiyorsun.
sonra konuşuyorsun ben dalmış seni izliyorum.
`bakma öyle diyorsun.elini . yavaşca yanağıma
götürüp okşuyorsun ben her zamnki gibi kendimi
ellerine bırakıyorum.
an geliyor saate bakıyorsun.
`beni istediğin zaman arıyabilirsin`
diyorsun.dayanamıyorum yanağına öpücük
konduruyorum.titrek bir sesle `hadi vapuru
kaçırma` diyorum.
`galiba beni kovuyorsun.`diyorsun.
`hadi git` diyorum.
sarılma sarılmama arasında arkanı dönüp gitmen
benim gidişini izlemem......
biraz etrafa bakıyorum sen girdikten sonra.arkamı
dönüyorum bir adım ikinci adım üçüncü....
hayır diyorum kendime bişey yap gerizekalı
dön.yıldırım gibi fırlıyorum.iskleye gidiyorum jeton
alıyorum giriyorum.hayır ordan ayrılan boğaz
vapurunda olma diyorum içimden.daha iki dakika
olmadı.ne acelen var p.ç vapur.bekçi kapatıyor
kapıyı `bu üsküdar vapuru mu` diyorum `hayır
boğaz`
lanet olsun.belki motaora binmiştir diyorum
koşmalıyım içine tükürdüğüm iskleden
çıkamıyorum.turnikeden atlayıp motorlaraın oraya
gidiyom göremiyorum.sonra anlıyom ki ordan
ayrılmışsın.
heyır pes etme diyorum kendime.arıyorum seni.
`kalktımı gemi`diyorum
`evet`
`kolundan tutup çıkarmak istedim seni oradan
ama gitmişsin` diyorum.
`bu kadar basit mi.`gerçekten gitmek
istiyormusun` diyorum
`bunları konuştuk` diyorsun.
`kelebek öldü desene` diyorum.`ben galba gemiyi
kaçırdım.kendine iyi bak` diyorum
`görüşürüz` diyorsun.
hiçbirşey düşünmeden bir hafta geçiyor.sonra bir
kez daha bülüşüyoruz anlatacaklarım var
anlatıyorum.
laf arasında ` seni ikna etmek değil niyetim
desemde bariz bir şekilde geri çevirmeye
çalışıyorum . seni.
`gitmek isteyenin önünde dağ olsa duramaz `
diyorum.`ama gitmek istemiyorsan gitme yazık
olacak` diyorum.
`şu an bu karar çok yeni belki yarın arıcağım seni
belki bir yıl sonra`diyorsun.`inşallah pişman
olmayız` diyorsun
`inşallah oluruz` diyorum.
anlıyorum ki bu açılan delik çok büyük ve
kapanması çok zor . belki çok zaman sonra.
`gitmek isteyenin önünde dağ durmaz ama en
fırtınalı denizlerde sağlam gemiler ayakta kalır`
son sözüm bu diyorum.
yine susuyoruz.`kartını şirketten aldın mı` diyorsun
`hayır` diyorum.
`alınca bana mesaj çeker misin` diyorsun.
çok garip geliyor.ne alaka a..nak.yayım diyorum
içimden.herşey bitti de bumu kaldı.hiç
haberleşemezken bunun için mi seninle
haberleşçem.
hem ne olarak be gülüm arkadaşın olarak
mı.amacın bumu ayrıldık ama arkadaş mı kalalım
yani bunu mu demek istiyorsun.bak eğer öyle ise
buna gelemem.
ben seni yarim olarak görürken nasıl arkadaşım
olarak bakarım.seni kendime eş etmişim oradan
arkadaşlığa yatay geçiş zor . be gülüm diye
devam ediyor içim...
otobüsle biniyorum içimde geri döneceğine dair
hiç umut yokmuş belliki hayalkırıklığı
taşımıyorum.ati`yi arıyorum.bu bir haftalık zaman
zarfında bir tek o biliyor adam gibi ayrılığın
detaylarını.
`bana bir çay ısmarlasana` diyorum.
`tabi babucum`diyor..
en zor zamanımda yanımda olan olmasını
istediğim dostum bu yalnızlıkla girdapta yanımda
onu tutuyorum.
yine baya baya anlatıyorum.dinliyor yorum yapıyor
beni rahatlatıyor.anlıyorum ki bilinçaltımın
etkisiyle atiye geliyorum çünkü mantığımın bittiği
yerde beni toparlıyor.
`babaucum çok zor biliyorum ama dik dur.bence
geri dönüş olmasın.çünkü bitmiştir diyor.dünyada
üçmilyar dişi var.geri dönüşte daha yıpratcı
gidişler olur bak . ne güzel bahsediyorsun.ayrılık
güzel kalsın.
`haklısın` diyorum.ama niye dediğimi içimde
tartmak istiyorum.artık birleşmemizin imkansız
oldğuunu mu düşünüyorum yoksa gerçekten
bitmesimi gerekiyordu diyorum içimden.kendimi
kandırıp işin içinden çıkmayı başarıyorum.bu
arada mekanda çalışa garson kıza kur yapmaya
başlıyorum.çenem düşüyor.muhabbet muhabbeti
açıyor kızla.gidiyor sonra yanımızdan. iki dakika
sonra tekrar geliyor
`apple pasific nasıl.beğendiniz mi? ` diyor.
ben yine konuşmaya devam ediyorum.gülüyor
gülüşüyoz.bi ara ati ye bakıyorum.kaşlarını
çatarak gülüyor.gülüşünden
`ulan am..ık bu ne perhiz bu ne lahana turşusu
anlamı çıkıyor`
bende kaşlarımı kaldırıp `neyapayım` bakışı
atıyorum.
ne yapayım.....
hücrelerimde sen varsın ama sen yokken bunu
kaldıramam.seni unutmalıyım . en azından içimde
ki seni yük yapıp senden nefret etmek
istemiyorum.bunun tek bir yolu var başka dişiler
bulmalıyım seni unutturacak dişi istemiyorum ama
seni unutmak istiyorum.kafayı meşgule
atmalı.yine kolay olanı seçiyorum yani.yine
üsütnü örtüyorum yine kendimi kandırıyorum.
böyle düşünsem bile ati nin bakışındandır sanırım
muhabbeti kısa kesip mekandan çıkıyoruz.......
kitaplara vuruyorum kendimi.ati durumumdan
ötürü ` aşkın metafiziği` diye bir kitap
veriyor.okuyorum.eh biraz da kandırabiliyorum
kendimi.kitap her ne kadar seni metalaştırsada şu
anki durumumda böyle düşünmem iyi olduğu için
rahatlatıyorum kendimi.bazen `oh be iyiki
ayrılmışz` diyorum.`ne kadar da kafamda
yükmüşsün.şimdi çok rahatım.zaten bitmesi
gerekiyordu.yıpranmıştık hiç bir anlamı yoktu
beraberleiğimizin oh herkeez kendi yoluna`
diyorum bazen.
bu aşkı kimin bitirdiğini karıştırıyorum.bazen ben
bitirdim bazen sen bitiridi oluyor kafamda.`üff
lanet sorular ve cevaplar`
ben bitirdimde seni çok özlüyorum.lanet kafa
lanet diyorum kendime niye akıllı olsaydın ya
tutsaydın kelebeğini elinde.
yok yaa o bitirdi diyor . beynim bazen.o zaman
sana kızmıyorum ama o zaman seni kafamda
bitirmem gerekliliği beynime zor geliyor ağır
geliyor.gözü kesmedi bu ilişkiyi yaşamayı ve gitti
diyorum.bu düşüncede bazen haykırma isteği
geliyor içimden bazen köşeye çekilip sessizce
susma.içimi derin huzursuzluklar kaplıyor bazen
hani kötü bişey olmuş hissi. seni bu kadar çok
seviyorum ya acaba sana kötü bişey mi oldu
diyorum.evet arabesk hurafi düşüncelere
giriyorum.türk filmi tatında yaşıyorum bazen
seni.bazen uykumdan uyanıyorum balkona çıkıp
sigaraya koşturuyorum kendimi.deli bir şarkı
bulup söylüyorum yatağa gidip uyuyamamaya
dalıyorum.telefon eve geldiğimde hep bana uzak
bir yerde oluyor.telefon çaldı paranoyalarına
dalmak istemiyorum.ama yinede yatmadan önce
en az bir kere . bakıyorum.bazen lanet bir çağrı
oluyor.lanetten anlaşılacağı üzere o sen
olmuyosun.mesaj gelince ise beni hatırlayan avea
9300 mesajları oluyor.oğlum salakmısın aramaz
seni hem aramasını beklemiyorsun ki böyle bir
beklenti içinde değilsin diyip kandırıyorum
kendimi.ne kadar da güçlüyüm diyerek kendimle
gurur duyuyorum.
zaman hızla geçiyor.gün geliyor kendimi yatakta
buluyorum yanımda uyuyan biri var.para verip
yapıyorum parasız yapıyorum 3 milyar dişi beni
bekliyor psikolojisini oturtmaya çalışıyorum
beynime.seni unutmayı başarıyorum çoğu
zaman.o anlarda.çoğu an.hiçbirzaman zaman
zaman her zaman.günlerde çok gülüyorum çok
eğleniyorum.şırrank diye bir yumru giriyor sonra
boğazıma yine mi sen diyorum kendime defol git
artık diyorum.yok yok iyi bu diyor . beynim
sonra.hadi canım git beynimde sana ver vermek
istemiyorum.çelişkliler benimle gelmeye devam
ediyor anlayacagiın.
çocuklarla buluşup eğlendiğimiz bir günün
sonunda eve doğru yürümeye başlıyorum.eylül
sonu olmasına rağmen hava epey soğuk
üşüyorum.sert ama ince bir yağmur yağıyor bizim
eve giden yokuşu çıkıyorum.dilime kahpe ama
vurucu bir şarkı doluyorum.telefonu cebimde
hissediyorum.belki şimdi çalar sen beni ararsın
diyorum.sonra tekrar umutsuzluk kaplıyor
bedenimi.yağmurlu günlerde yürüdüğümüz yollar
geliyor aklıma sonra içimi bir huzur kaplıyor.yeni
bir sayfa açıyor o huzur bana.seni kaybettiğimi
değilde hayatın devam ettiğini hatırlıyorum.ve seni
eski sevgililer listesine koyuyorum.en zor sen
giriyorsun o listeye.listeye giriyorsun ben kapağı
kapatıyorum.
Bu duygu yüklü hikayeyi bizimle paylaştığı için
üyemize çok teşekkür ederiz.
Siirvehikaye.com sitesi Sevgi Hikayeleri bölümü
yönetimi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder