Tatvan , Bitlis 'e bağlı, Doğu Anadolu
Bölgesi'nde Van Gölü'nün batı yakasında olan
bir ilçedir.
Bağlı olduğu Bitlis ilinden nüfus ve yüzölçümü
olarak daha büyüktür. Haydarpaşa Garı- İran
demiryolu Tatvan'dan geçmektedir. Diyarbakır -
Van, Elazığ -Van, Siirt -Bitlis ve Ağrı
karayollarının kavşak noktasında olması ilçenin
hızlı gelişmesinde etkili olmuştur. Ayrıca Van-
Tatvan arasında karşılıklı vapur seferleri
yapılmaktadır.
Tatvan'a komşu ilçeler Ahlat , Bitlis, Gevaş ve
Hizan ilçeleridir.
Tarihçe
Tatvan'ın bilinen tarihi, son yapılan
araştırmalardan elde edilen bilgilere göre
günümüzden takriben beş bin yıl öncesine
dayanmaktadır. Tatvan Feribot İşletmesinin üst
tarafındaki tepede yapılan çalışmalarda elde
edilen çeşitli buluntular MÖ 3. binyıla
tarihlenmiştir.
İlçe ve çevresinin ilk sakinlerinden biri
Subarlar’dır. MÖ 2. binyılda Yukarı
Mezopotamya'ya egemen olan Hurriler de
muhtemelen Tatvan bölgesine hâkim
olmuşlardır. Daha sonra Urartular, Van ve
çevresi ile birlikte Tatvan’a üç asır boyunca
egemen olmuşlardır. Urartu hakimiyetinden
sonra Ermeniler burayı yurt edinmişlerdir.
Kentin adı ilk kez 6. yüzyılda Ermeni
kaynaklarında Tadvan veya Dadvan şeklinde
geçer. 6. ve 7. yüzyıllarda Tatvan yöresi güçlü
Ermeni beyliklerinden Pıznuni hanedanının
yerleşim merkezi idi. İlçe dahilindeki köylerin
hemen hepsinin 1960'lı yıllara dek kullanılan
isimleri Ermenice idi.
Ömer döneminde İslam devletinin topraklarına
katılan Tatvan, daha sonra merkezi Ahlat'ta
bulunan Şah-ı Armenlerin (Armenşahlar)
egemenliği altına girmiştir. 1071’deki Malazgirt
Savaşı’ndan sonra Anadolu'ya hakim olan
Selçukluların yörede fiilen hüküm sürmüş
olduklarına dair herhangi bir belirti yoktur. 15.
yüzyılda Akkoyunlular, daha sonra Bitlis'te
hüküm süren Şerefhan (Rojki) beyleri Tatvan
iskelesini kontrolleri altında tutmuşlardır.
Osmanlı egemenliği 1514'te Çaldıran
Savaşı'ndan sonra kurulmuş, 17. yüzyıl
başlarında fiilen ortadan kalktıktan sonra
tekrar ancak 1840'lı yıllarda kurulabilmiştir.
Tatvan ismi Ermenice olup, bölge adı olan
Dadik/Tatik memleketinin kasabası
anlamındadır. Yerel efsaneleri aktarmayı seven
Evliya Çelebi , Rahova (Rahva) Ovasından
doğuya doğru üç saat yürüdükten sonra Taht-ı
Van kalesine ulaşıldığını ve buraya yöre
halkının Tatvan adını verdiklerini
kaydetmektedir. Burası Van Gölü kenarında
olup, Van Paşasının Hassıdır, Subaşılıkla idare
edilmektedir. Evliya Çelebi’ye göre Kanuni
döneminde Zal Paşa burada küçük bir kale
yaptırmıştır. Tatvan kalesi daha sonra, İran
Şahı Tahmasb döneminde İran orduları tarafın
dan tahrip edilmiştir. Tahmasb’ın orduları Ahlat
ve Adilcevaz kalelerini istila ettiklerinde,
Tatvan’dan gemiler ile Van ’a yardım gitmesini
engellemek amacıyla buradaki kaleyi tahrip
etmişlerdir. Fakat buna rağmen Tatvan bir
liman olarak, bundan sonra da önemini
korumuştur.
1879 Osmanlı Salnamesinde Tatvan, Kotum
(Küçüksu) Nahiyesine bağlı bir köy
görünümünde idi. O tarihte nüfusunun tamamı
100 hanede 650 kadar Ermeniden ibaretti. Aziz
Teodoros'a ithaf edilmiş bir kilisesi ve ilkokulu
vardı.
Coğrafi yapı
Tatvan'ın genel olarak ilçe sınırları içinde kalan
arazinin büyük bir kısmı dağlık ve yaylaktır.
İlçenin İklimi karasal iklim özelliğini
göstermektedir.
Nemrut dağı ilçede en yüksek noktayı
oluşturur. Nemrut dağının yüksekliği 2878
m'dir. Bu dağın krater ağzında, biri büyük
olmak üzere üç göl bulunur.
İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 1650
metre olup Van Gölü batısında 100 km. lik
sahil şeridine sahiptir.
Bölgesi'nde Van Gölü'nün batı yakasında olan
bir ilçedir.
Bağlı olduğu Bitlis ilinden nüfus ve yüzölçümü
olarak daha büyüktür. Haydarpaşa Garı- İran
demiryolu Tatvan'dan geçmektedir. Diyarbakır -
Van, Elazığ -Van, Siirt -Bitlis ve Ağrı
karayollarının kavşak noktasında olması ilçenin
hızlı gelişmesinde etkili olmuştur. Ayrıca Van-
Tatvan arasında karşılıklı vapur seferleri
yapılmaktadır.
Tatvan'a komşu ilçeler Ahlat , Bitlis, Gevaş ve
Hizan ilçeleridir.
Tarihçe
Tatvan'ın bilinen tarihi, son yapılan
araştırmalardan elde edilen bilgilere göre
günümüzden takriben beş bin yıl öncesine
dayanmaktadır. Tatvan Feribot İşletmesinin üst
tarafındaki tepede yapılan çalışmalarda elde
edilen çeşitli buluntular MÖ 3. binyıla
tarihlenmiştir.
İlçe ve çevresinin ilk sakinlerinden biri
Subarlar’dır. MÖ 2. binyılda Yukarı
Mezopotamya'ya egemen olan Hurriler de
muhtemelen Tatvan bölgesine hâkim
olmuşlardır. Daha sonra Urartular, Van ve
çevresi ile birlikte Tatvan’a üç asır boyunca
egemen olmuşlardır. Urartu hakimiyetinden
sonra Ermeniler burayı yurt edinmişlerdir.
Kentin adı ilk kez 6. yüzyılda Ermeni
kaynaklarında Tadvan veya Dadvan şeklinde
geçer. 6. ve 7. yüzyıllarda Tatvan yöresi güçlü
Ermeni beyliklerinden Pıznuni hanedanının
yerleşim merkezi idi. İlçe dahilindeki köylerin
hemen hepsinin 1960'lı yıllara dek kullanılan
isimleri Ermenice idi.
Ömer döneminde İslam devletinin topraklarına
katılan Tatvan, daha sonra merkezi Ahlat'ta
bulunan Şah-ı Armenlerin (Armenşahlar)
egemenliği altına girmiştir. 1071’deki Malazgirt
Savaşı’ndan sonra Anadolu'ya hakim olan
Selçukluların yörede fiilen hüküm sürmüş
olduklarına dair herhangi bir belirti yoktur. 15.
yüzyılda Akkoyunlular, daha sonra Bitlis'te
hüküm süren Şerefhan (Rojki) beyleri Tatvan
iskelesini kontrolleri altında tutmuşlardır.
Osmanlı egemenliği 1514'te Çaldıran
Savaşı'ndan sonra kurulmuş, 17. yüzyıl
başlarında fiilen ortadan kalktıktan sonra
tekrar ancak 1840'lı yıllarda kurulabilmiştir.
Tatvan ismi Ermenice olup, bölge adı olan
Dadik/Tatik memleketinin kasabası
anlamındadır. Yerel efsaneleri aktarmayı seven
Evliya Çelebi , Rahova (Rahva) Ovasından
doğuya doğru üç saat yürüdükten sonra Taht-ı
Van kalesine ulaşıldığını ve buraya yöre
halkının Tatvan adını verdiklerini
kaydetmektedir. Burası Van Gölü kenarında
olup, Van Paşasının Hassıdır, Subaşılıkla idare
edilmektedir. Evliya Çelebi’ye göre Kanuni
döneminde Zal Paşa burada küçük bir kale
yaptırmıştır. Tatvan kalesi daha sonra, İran
Şahı Tahmasb döneminde İran orduları tarafın
dan tahrip edilmiştir. Tahmasb’ın orduları Ahlat
ve Adilcevaz kalelerini istila ettiklerinde,
Tatvan’dan gemiler ile Van ’a yardım gitmesini
engellemek amacıyla buradaki kaleyi tahrip
etmişlerdir. Fakat buna rağmen Tatvan bir
liman olarak, bundan sonra da önemini
korumuştur.
1879 Osmanlı Salnamesinde Tatvan, Kotum
(Küçüksu) Nahiyesine bağlı bir köy
görünümünde idi. O tarihte nüfusunun tamamı
100 hanede 650 kadar Ermeniden ibaretti. Aziz
Teodoros'a ithaf edilmiş bir kilisesi ve ilkokulu
vardı.
Coğrafi yapı
Tatvan'ın genel olarak ilçe sınırları içinde kalan
arazinin büyük bir kısmı dağlık ve yaylaktır.
İlçenin İklimi karasal iklim özelliğini
göstermektedir.
Nemrut dağı ilçede en yüksek noktayı
oluşturur. Nemrut dağının yüksekliği 2878
m'dir. Bu dağın krater ağzında, biri büyük
olmak üzere üç göl bulunur.
İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 1650
metre olup Van Gölü batısında 100 km. lik
sahil şeridine sahiptir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder