15 Mayıs 2015 Cuma

DEĞERLİ MİSİNİZ ?


K.., çok saldırgan bir genç kadındı. İşyerinde
özellikle çalıştığı diğer kadınları her fırsatta
ezmeye çalışırdı. Bir toplantıda kendini öne
çıkarmak için rahatça başkalarının yaptıklarını
yerden yere vurabilirdi. Genel olarak işinde ve
daha birçok konuda çok bilgiliydi ve diğer
insanların cehaletlerini ya da bilgi eksiklerini her
fırsatta en sert şekilde yüzlerine vururdu. K in
üniversite yılları da benzer şekilde geçmişti.
Sınıf arkadaşlarını ve fırsat buldukça hocalarını
aşağılardı. Birinin bir hatasını yakalamaya görsün,
en acımasız şekilde onu yerden yere vururdu.
Bunun sonucunda neredeyse hiç yakın arkadaşı
olmadı. Çünkü insanlar konusunda hiç ayrım
yapmaksızın bu saldırgan tavrını sürdürüyordu.
Birini aşağılamak istediği zaman hiçbir şey
bulamasa yalan bile söyleyebilirdi. İşyerinde
çalışma arkadaşlarından birine toplantıdayken
"Senin YTK337den haberin yok mu? Bütün rakip
işyerleri YTK337 kullanıyor. Biz kumda oyun
oynuyoruz." diye çıkıştı. Arkadaşı "YTK337 de
nedir?" deyince, "Şuna bakın daha YTK337yi
bilmiyor, ama üretim müdürüyüm diye dolaşıyor."
diye arkadaşını toplantıda küçük düşürürdü.
Aslında YTK337 tamamen uydurmaydı.
Bütün mükemmeliyetçi görüntüsüne rağmen
kendisi kurallara da uymazdı. Sadece bütün
yaptıklarını, kurallara uymadığını hissettirmeden
yapardı. Onun için kuralın da bir değeri yoktu.
Kadın-erkek ilişkilerinde de ciddi anlamda ahlakî
bir erozyon içindeydi. Bütün bunlarla birlikte kendi
yaptıklarının ve seçimlerinin doğruluğuna da
fazlasıyla inanmıştı. İnsanların en akıllısı oydu ve
diğerleri aptaldı.
Bütün her şey K... açısından yolunda giderken,
çalıştığı şirkete Bilge isminde yeni bir genel müdür
geldi. Oldukça sakin ve insanları dinleyen bir
adamdı. Bilge . Bey, K... ın saldırgan tavırlarını
hemen tespit etti; onunla kalmadı K ın birçok
şirket prosedürüne uymadığını da fark etti. Ama
daha önemlisi bir toplantıda K.. ın bir arkadaşını
küçük düşürmek için uydurduğu "DNG1116"
öyküsünü de yakaladı. K... ın yalan söylediğini
anlayınca, toplantıdan sonra K... ı odasına çağırdı
ve yalanını yüzüne vurdu. K..., hayatında ilk kez
köşeye sıkışmıştı. Bilge Bey, iki ay içinde K...
Hanım ile ilgili tüm olumsuz tespitlerini sıraladı.
Son olarak "Değersizsiniz! Bütün bunların nedeni
bu." dedi ve İnsan Kaynakları bölümünü arayarak
K.. Hanımın işten çıkarılmasını istedi.
Kezban şoke olmuştu. İşten çıkarıldıktan sonra
birkaç hafta kendine gelemedi. Hiç konuşmuyordu.
Kulağında sürekli olarak Bilge Beyin
"Değersizsiniz!" sözü çınlıyordu.
O gün hatalarını söylemesi normaldi; ama
neden o sözü kullanmıştı? Bir türlü anlamıyordu.
En sonunda Bilge Beye telefon açtı ve görüşmek
istediğini söyledi. Bilge Bey, çok uygar bir insandı
ve görüşmeyi kabul etti. Görüştüklerinde çok kısa
bir hatır sorma aşamasından sonra K... Hanım
sordu: "Bana neden değersizsiniz dediniz?" Bilge
Bey, cevap verdi:
"Gerçekten değerli olan insanlar,
başkalarına saldırmazlar.
Yalan söylemezler.
Bir sistemin kurallarına uyuyormuş gibi
yapmazlar.
İkiyüzlü değillerdir.
Değersizliğinizin kaynağı büyük ihtimalle
çocukluğunuzdur.
 Ailenizce yeterince sevilmemiş ve onaylanmamış
olabilirsiniz.
Sizin değerli olmanızdan çok yeterli olmanızla
yani okul başarınızla ilgilenilmiş olabilir.
Değerli olmak, iş hayatında başarılı olmakla,
bilmek ve yapabilmekle ilgili . değildir.
Dürüst olmak,
başka insanlara saygı göstermek,
birtakım değerlere sahip çıkmak ve korumakla
ilgilidir.
Eğer bütün bunları kendi kendinize
yapamıyorsanız, var olan bir değer setine
sarılabilirsiniz.
Hepimiz bu yaşamda bir kutu tutuyoruz ve sizin
yaşamınızda tuttuğunuz kutunun içi boş. İçi
değerli şeylerle dolu bir kutu tutun. Değerler
sistematiği olan bir yaşam yolu edinin. Örneğin,
dinler insana bir değer sistematiği verir. İster
Müslüman olun, ister Hıristiyan, bir din size . bir
değer seti verir. Gerçekten dindar biri aynı
zamanda dürüst, ahlaklı, çalışkan ve saygılı da bir
insana dönüşür. Bir felsefe edinin. Dağcı felsefesi,
sporcu felsefesi... Seçimi siz yapın ve o yaşam
yolunun değerlerini hayata geçirin. Eğer o değer
setini hayata geçirirseniz siz de değerli
olursunuz."
Yazarı : MELİH ARAT
Yayın Tarihi : 17-11-2007 ZAMAN GAZETESİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder